15 Haziran 2016 Çarşamba

Nefretten Sonra-Seni Sevmek İstemedim- Yalnız Gözlerin İçin- Beni Bırakma- F. Murat Arsal Kitap Yorumlarım

İyi geceler. Uzun zamandır bu yorumları yazmak istiyordum. Bu geceye kısmetmiş. Umarım size bir faydam olur :)

Nefretten Sonra





Her kitabı kısa kısa yorumlamak istiyorum. Serimizin ve dolayısıyla yorumumuzun ilk kitabı Nefretten Sonra.

 Tamer güçlü bir iş adamıdır. Bunun yanı sıra devlet için özel görevlere giden bir ekibin içerisinde yer almaktadır. Yunanistan'da ortağının yüzüne ailesini kaybeder ve bunu öğrendikten sonra eski ortağını bir çıkmaza sokar. Adam ya intihar edecektir ya da hapse girecektir. Seçenekler arasında kolay yol olan ölümü seçer ve ölmeden önceki tartışmalara kızı Natalia da şahit olur. Eski ortağının Tamer'den son isteği kızına sahip çıkmasıdır. Ve ölmeden önce kızına intikamımı al diye söz verdirtir. Henüz on altı yaşında olan Natalia her gün bu intikam hırsıyla yaşar. Fakat intikam almak için girdiği aşk oyunu gerçeğe dönüşür. Yine de inadından vazgeçmeyen genç kız Tamer'in aşkından vazgeçme pahasına ülkesine döner. Sırılsıklam aşık bir çiftin kavuşma hikayesi diye tek cümle ile açıklayabilirim.

Seni Sevmek İstemedim


 Yeşil gözlü dev, Dodo... Doğan, Tamer'in ortağıdır ve tıpkı onun gibi gizli devlet ajanıdır. Tamer ile Natalia'nın aşkına şahit olduktan sonra aştan soğur. Hayatındaki tek önemli kadın annesidir onun için. Ama hayatın karşısına ne çıkaracağını bilmeyen Doğan bir gün hayallerindekinin tam tersi hırçın ve inatçı bir kıza aşık olur. Pınar, zengin bir ailenin züppe kızıdır. Abisinin kumar alışkanlığı tüm hayatını değiştirir. Doğan, Deniz'den borçlarını tahsil etmek için Mersin'e evlerine geldiği sırada bahçede pınar ile karşılaşır. Pınar o sırada üzerinde bikinisi ile nişanlısı Erdem'i bekliyordur ve Doğan'la karşılaşmaları pek hoş sayılmaz. Deniz'in borçları toparlayamaması sonunda Doğan çok büyük bir delilik yapar ve borçların karşılığında Pınar'ı alıp götürür. Aslında onu gördüğü ilk andan beri niyeti evlenmektir fakat yaşanan olaylar aralarındaki gerilimi arttırır ve Pınar'ın kendisini bir mal gibi hissetmesine neden olur.Kitap boyunca Dodo'ya kızmayacağınıza söz veriyorum. Tamam yaptığı hiç hoş değil ama bakın kaçırmasaydı kızı Erdem gibi bir pislikle evlenecekti Pınar :)

Yalnız Gözlerin İçin

İşte geldik serinin en sevdiğim kitabına. Tahir ve Güney'in aşkına yani :)

Ankaralı iş adamı olan Tahir, Doğan ve Tamer'le aynı gizli örgüttendir. Yakışıklılığına söz yok çünkü kendine has kır saçları insanı kendine aşık eden türden. Görev sırasında yaşanan talihsiz bir kaza sonucu aslında masum sayılan bir gencin ölmesine dolaylı yoldan sebep olur. Gencin son isteği kardeşine sahip çıkılmasıdır. Kendine has beyaza yakın sarı saçları ve mavi gözleri ile ilk bakışta dikkatleri kolayca üzerine çekebilen Güney, bu talihsiz gencin kardeşidir. Kardeşinin ölümünü öğrenen Güney deliye döner ve intikam alma arzusuyla yanar tutuşur. Hastanede gece vakti gizlice kardeşini öldürdüğünü düşündüğü Tahir'in odasına girer onu öldürmeyi dener ve beceremez. Yüzü sarılar içinde olan Tahir'in askeri künyesini bulur ve çalar. Artık düşmanına dair öfkesini canlı tutan bir şey vardır elinde. Tüm bunlardan habersiz Tahir ise iyileştikten sonra Güney'i bulur ve Cihan'ın son ricası üzerine belli etmeden göz kulak olmaya başlar. Avukatına verdiği talimatla burs bağlar, iş bulur kısacası hayatını kolaylaştırır. Avukat Ahmet Bey artık mezun olan Güney'i asistan olarak Tahir'in yanına yollar ve bir aşk filizlenmeye başlar. Ne var ki Güney'in hiçbir şeyde haberi yoktur ve esas olaylar tüm gerçekleri öğrendiğinde başlar.

Beni Bırakma


 Ve gelelim son yakışıklımız Akın'a. Akın meslekten ihraç edilmiş bir askerdir ve tabiki o da muhteşem ekip ghost'un bir üyesidir. Görev sırasında sivil birini öldürdüğü için hapse girer.Elazığ'da hapisten çıktığı gün hayatının yeniden şekilleneceğini bilemez. Hapishanenin kapısında Gamze ile çarpışır. Ağlamaklı olan gamze içinden gelen bir dürtüyle Akın'ı arabasına davet eder ve Elazığ-İstanbul arası dört gün sürecek yolculukları başlar. Gamze dünyada sayılı güzeller arasına girmiş mankenlerden birisidir ve Elazığ'a aşık olduğu sandığı Kaan'ı ziyarete gelir. Kaan'da mankendir ve uyuşturucu yüzüne hapse girmiştir. Tüm bunlar yaşanırken seks konusunda rahibe sayılan Gamze kendini hamile sanır. Akın'ı da bu yolla kendine yoldaş olmaya ikna eder zaten. Fakat geçirdikleri dört gün birbirlerinden etkilenmelerine sebep olur. Gün geçtikçe yaşananlar bir bir gerçekleri gün yüzüne çıkarır ve aşıklar aşkın farkına varırlar.





Kitaplar hakkındaki genel yorumuma gelmek istiyorum. Hepsini severek okudum fakat sıkıldığım bir çok nokta oldu. Bunlardan birincisi karakterin bir özelliğinin kırk kere tekrar edilmesi. Tamer'in ne kadar iyi Yunanca konuştuğunu bin kere okuduk heralde.Ki bu örneklerden sadece bir tanesi. İkincisi, kızların yaşları ve erkeklerin yaşları. Mesela Natalia 17 yaşında iken Tamer'i kendine aşık ediyor Tamer ise o sırada 30larının başında. Aynı şekilde Pınar 21, Güney 22 yaşında adamlarımız ise 32 ve 34. Bir tek Gamze 27 yaşında. Üçüncüsü, ilk üç kitap intikam üzerine gitmiş ve diyorsunuz ki vay be ne kadersiz arkadaşalarmış. Bu arada FMA'nın seksyazması konusunda bir çok eleştiri duydum hiç birine katılmıyorum. Adam mükemmel yazmış. Hiç irrite olmadım. Sadece dediğim 3 özellik beni sıktı. Yoksa hikayeleri ve kahramanları sevdim :)  
 

1 yorum:

  1. Aynen karakterlerin özelliklerinin tekrar tekrar söylenmesi adamı boğuyor bir zaman sonra. Seks konusuna da sonuna kadar katılıyorum ama biliyorsun Çağla insanlar her daim abartmayı ve saçmalamayı seviyorlar. Ondan önce oturup tecavüz hikayelerine ya da güya sevdiği kadına hakaret edip hiç sorun olmadan affedilen adamların olduğu hikayelere laf etsinler pls.

    YanıtlaSil