Kitabın adı: BEKİR
Yazar: Işıl'ca
Yayınevi: İndigo
İlk Basım : Ekim 2015
Arka Kapak Yazısı :
Yaşam, Umut Üzerine Kurulan Camdan Bir Dünya… Aşk; Bekir’in kaderine yazılmış bir vuslattı ve savaşmadan bu aşka ulaşamayacaktı. Yıllar boyu sadakatle savaşacak, ruhunun karanlığını aşkıyla aydınlatacaktı... Her şeye rağmen sabırdı aşkı... Ne geçmişi... ne geleceği... ne umutları yön verecekti hayatına. Dua olacak bir cümle girecekti ailem diyeceği insanlarla birlikte karanlık çökmüş öksüz ruhuna... İyiyim... İyiyiz... Biz hep iyi oluruz. Yıllarca içini kemiren kimsesizliğe, ailem diyeceği, uğruna canını vereceği insanlarda bulduğu sevgi cevap verecekti. Kan olmak değildi mesele... Mesele can olmaktı...
************
Merhabalar kitabımı taze taze bitirmişken yorumumu paylaşmak istedim. Bekir elime bir ay önce geçti. Ama ben okumak için bir süre beklettim. Çünkü 'buddy read' yaptığımız canım arkadaşım http://karamelasepetiii.blogspot.com.tr/ blogunun güzel yazarı Çisem'i bekledim. İkimizde uygun zamanı yakaladığımız an başladık kitaplarımıza.
Nasıl tarif edeceğimi bilmiyorum ama yaşadıklarına rağmen dik duruşuna, babacan tavrına ve en çok sabrına hayran kaldığım adam Bekir. Serinin üçüncü ve bence en iyi kitabı. Açıkçası sosyal medyadan tanık olduğumuz olaylarda Işıl Hanım'ın ailevi problemlerini gördüğümde "bu kitap iç karartıcı bir kitap olursa şaşmam" demiştim. Ama gördüğüm kadarıyla hiçte öyle olmamış. Ama bir olgunlaşma yaşadığını söylemeden geçemeyeceğim. Serinin ilk kitabı DUYGU'yu okuduğumda bazı şeyler bende eksikti. Bir türlü bu birbirinden güzel üç adamın ( Sedat, Ali ve Bekir) neden bu kadar kara kuru kıza bağlandıklarını anlamlandıramıyordum. Evet Sedat Duygu'ya aşıktı, Ali ve Bekir Duygu'nun kaçırılma olayında kurtarılmasına tanık olmuştu ve en önemlisi Sedat'a olan bir bağları vardı ama bunlar bana yetmiyordu. Ama yinede sorgulamadan kabul etmiştim. Aslına bakarsanız Bekir'i okuyunca sorgulamış olduğumu fark ettim ve tüm eksik parçalar yerine yerleşmiş oldu. Bekir'in o rüyasından sonra her 'babam' dediğinde göz yaşlarımı tutamadım. Serinin ilk kitabı bence BEKİR olmalıymış dedirtti bana bu düşüncelerim.
Kitabın içeriğinde olmazsa olmazımız aşk baş köşede fakat biraz farklı. Son zamanlardaki kitaplara göre aşkın biraz daha yüce halini görüyoruz. Çünkü ana karakterimiz Bekir ve büyük aşkı Selma sekiz dokuz sene gibi uzun bir süre içerisinde kavuşmak için bekliyor. Selma'ya bu satırları okurken gıcık olduğumu saklamayacağım. Ne inat çıktın be kızım. Valla okurken benim içim yandı adama acıdım. Sen defalarca sona kadar gel evlendikten sonra adamı yanına yaklaştırma. Gerçekten iki lazın inadını gördüm son bölümlere doğru. Bekir'i sabrından ve aşkının büyüklüğünden dolayı ayakta alkışlıyorum. Bir aşk kızı olarak kendimden bir şeyler bulduğum her anda eriyip aktım <3
Daha fazla spoi vermemek adına susuyorum. Kitapta bir kaç yerde yazım hataları vardı. Bunların ikinci baskıda düzeleceğini umuyorum. "Her şeyi bir kenara bırak, okulla, öğrencilikle yakından uzaktan alakası olmayan ben üniversiteliler hakkında iktisat yapacak duruma gelmiştim" Sanırım burada yazarımız iktisat yerine ihtisas demek istedi. Bunu ekonomist aşık başlığıma sığınarak söylüyorum iktisat mezunu biri olarak iktisat Arapça ekonomi demektir umarım bu hata yeni baskıda düzelir. benim Bekir'e puanım 4 olacak bir puanımı yazım hatalarından kırdım. Umarım bol satışları olur ben çok beğendim. Karamelasepeti'nin de yorumunu çok merak ediyorum akşama kadar okuyacağımızı düşünüyorum :)
not: yeni yayınevi yazarımıza daha çok yakışmış kendisini tekrar tebrik ediyorum.
Ekonomist Aşık
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder