4 Aralık 2015 Cuma

Başka Dilde Aşk Yorumum- Mia Sheridan

Kitap Adı: Başka Dilde Aşk

Orijinal Adı: Archer's Voice

Çeviri: Hanife Albayrak

Yayın Evi:Yabancı Yayınları

Sayfa Sayısı: 392



Arka Kapak Yazısı:
New York Times, USA Today ve Wall Street Journal Çoksatan Romanı Başka Dilde Aşk, korkunç bir gecenin hatıralarına zincirlenmiş bir kadının ve sevgisiyle o zincirleri kırabilecek adamın hikâyesi. Geçmişin acı yüklü izlerini taşıyan sessiz bir adamın ve sesini bulmasına yardım edebilecek kadının hikâyesi. Acının, kaderin ve aşkın iyileştirici gücünün hikâyesi… 
“Kusursuz ve dokunaklı anlatımıyla, Bree ve Archer’ın yürek burkan ama gerçekten büyüleyici aşk hikâyesi içinizi ısıtacak.” –Natasha is a Book Junkie
 “Duygusal, etkileyici ve kesinlikle farklı… Okumaya alıştığınız her şeyden öylesine farklı ki… Kesinlikle kaçırılmaması gerekiyor!” –Aestas Book Blog 
“Ayaklarınızı yerden kesecek, duygusal ve romantik bir hikâye.” –Totallybooked Blog

                                                                                        *****


  Aslında kitabın ilk elime geldiği günü ve okuduğum anları hatırlıyorum. Bizim buralarda yazlar aşırı sıcak olur bizde yaylalarımıza kaçarız rahat nefes alabilmek adına. Kitaba evimde başlayıp yayla evimizde bitirmiştim. Dün gibi tüm anlar. Ama hiçbir zaman unutmayacağım tek şey var ki o da kitabın sonuydu. Kitabın sonunda öyle ters köşe yapılmış ki ben sulu gözlü naçizane bloggerınız ağlaya ağlaya bir hal olmuştum. Bu yıl okuduğum en iyi kitap diyebilirim!
   Şimdi birazcık kitabın konusundan bahsedecek olursak.. Kitabımızın esas kızı Bree Prescott, yaşadığı kötü bir olay sonucu babasını kaybeder ve bu olay ruhunda derin yaralar bırakmıştır. Korkularını geride bırakmak amacıyla yanına köpeğini de alarak kısa süreli olarak düşündüğü bir seyahate çıkar ve küçük bir kasabada ev kiralayarak bir süre burada yaşamayı planlar. Her şey yeni hayatı için çıktığı market alışverişinde bir çocukla çarpışmasıyla başlar. Archer Hale, kasabanın en merak edilen kimsesiz çocuğu. Annesi ve babasını yedi yaşında  kaybederken aslında onu hayatı boyunca etkileyecek olan en önemli şeyi sesini kaybetmiştir. Kimsesiz kalan küçük Archer akli dengesi bozuk amcasının gerçek hayattan soyutlayarak büyütmesi sonucu tabiri caizse vahşi bir hayat sürerek büyümüştür. Archer ve Bree'nin karşılaşması ile başlayan hikayemiz bizi bazen güldürürken bazen ağlatıyor. 
  Bu paragrafa kendi düşüncelerimi aktarmak istiyorum. Deli gibi Bree'yi kıskandım! Onun yerinde kitabın içinde olmayı çok isterdim. Böyle mükemmel bir adam var mıdır ki? Her duygu öyle dozundaydı ki tadı damağımda kaldı. Yazarın yeni kitabı Leo'yu okumak için sabırsızlanıyorum. Umarım bu yazımı okuyup birilerinin bu aşka şahit olmasına sebep olurum :) Puanım 5 üzerinden 5 <3  Aşkla kalın! 

  Sessizliği getirdin sen,
 Duyduğum en güzel sesti,
 Çünkü senin olduğun yerdi.
 Şimdi bunu benden alıyorsun.







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder