30 Aralık 2015 Çarşamba


Pinokyonun Rüyası-Selvi Atıcı Yorumum( Buddyreads Okuma Etkinliği#2)



















              

Kitap Adı: Pinokyonun Rüyası

Yazar: Selvi Atıcı

Yayın Evi: Nemesis Kitap

Sayfa  Sayısı: 464








Arka Kapak Yazısı:

Gecenin karanlığı üzerine en derin koyuluğuyla çöktüğünde Gazel, bir binanın en üst katındaydı. Ve o binadan canlı çıkması imkânsızdı. Hayatta tek bir kez bile olsa, geleceğiyle ilgili bir kararı kendisi verebilmek istedi. Nasıl öleceğini seçebilmek istedi. Onu kovalayan adamlar çoktan o binaya girmiş ve merdivenleri çıkmaya başlamışlardı. Birazdan yakalanacaktı. Ve yine, birilerinin onun adına verdiği kararları uygulamak zorunda kalacaktı. Başkalarının elinde oyuncak olmaktansa, ölmeyi tercih etti. Ve kendini boşluğa bıraktı.

Aynı gece, Ömer’in üzerine de kopkoyu bir karanlıkla çökmüştü. Bütün gün hastalarıyla ilgilenmiş ve ameliyattan ameliyata koşturmuştu. Trafikten kurtulmak için girdiği ara yolda ilerlerken aklından geçen karmakarışık düşünceler, büyük bir gürültü ve sarsıntıyla bölündü.
Pat!

Arabasının üzerine bir şey düşmüştü. İlk anda ne olduğunu anlayamadı ama birkaç saniye sonra ön camına doğru uzanan bir kadın eliyle karşı karşıya kaldı. O el Ömer’e, ‘beni tut’ diye yalvarıyor gibiydi.
O eli tuttuğu anda, artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı. Ne Ömer için; ne de Gazel için…


                                                                                   *****


Buddyreads etkinliğimizin 2.sinden herkese merhaba :) http://karamelasepetiii.blogspot.com.tr/  blogunun tatlış yazarı, canım dostum Çisem sayesinde bu kitaba başladım. Daha önce hiç Selvi Atıcı okumamıştım ve herkes kaleminin ne kadar güçlü olduğundan bahsediyordu ve bende dayanamadım son kitabını alarak okumaya başladım. Size biraz kitabımızdan bahsetmek istiyorum. Bildiğimiz üzere bütün aşkların bir karşılaşma anı vardır. Kimisinde kalbinin delice çarptığına tanık oluruz kimisinde nefretin yoğunluğuna. Bu kez kahramanlarımız ölüme giderken tanışıyorlar. 

Gazel, henüz yirmi yaşında hayatın ona getirdikleriyle çok erken büyüyen gencecik bir kız. İlk olarak babasını talihsiz bir şekilde kaybediyor. Evi geçindirmek adına okulunu bırakmak zorunda kalıyor. Zor koşullarda ekmek peşinde koşarken bir de annesi ve kardeşinin hastalığı onu çıkmaza sokuyor.Onlar için bir şeyler yapmaya çabalayan güzel kızımız sevgilisi sandığı adam aracılığıyla bır takım kötü işlere bulaşıyor.  Aslında Gazel bulaştığı işin ne olduğunun farkında değil ve ona kurulan tuzağın sonucu yolu Ömer ile kesişiyor. Şu kalem kemirme sahnesi aşkın ya da tutkunun diyelim gün yüzüne çıktığı yer  :)





Ömer, otuz bir yaşında pervasız, yakışıklı ve çapkın bir doktor.Kendisi tam benim tipim :D Hele yardıma ihtiyacı olan insanlara yaptığı iyilikleri görseniz Ömer'i sımsıkı sarıp bağrınıza basasınız gelir <3 Tatlı kur yapan, anne ve babasının yaşadıklarından sonra aşka hayatında yer vermeyen bir adam. Gazel hayatına girdikten sonra ise yakışıklı doktorumuzun tüm dengesi bozuluyor.Ve bence çokta güzel oluyor. 









Yılın son kitabını çok beğenerek okudum. Ve iyi ki ruh ikizimi dinleyip okumuşum Pinokyonun Rüyasını. Aslında buraya çok daha güzel şeyler yazacaktım fakat çok yorgun olduğum için aklımdaki cümleleri toparlayamıyorum.Size sadece şunu diyeyim ben bu kitabı boş bir zamanımda zevk için tekrar okurum ve gözüm kapalı herkese tavsiye ederim :) Ellerinize sağlık Selvi Hanım, çok iyi bir iş çıkarmışsınız.Başarılarınızın devamını gönülden dilerim. Ekonomist aşık gelin oluyor ve hazırlıklardan kaynaklı çok yorgun lütfen hatam varsa affola sizi seviyorum mutlu seneler :) <3


Not : Karamelasepeti'm yaptığın yorum afişi için çok teşekkür ederim seni daha çok seviyorum :D <3






1 yorum: